“Benim Sağlığım Benim Geleceğim, Tütünsüz Türkiye”

İşte Sağlık Bakanlığı Sağlığın Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü “31 Mayıs Dünya Tütünsüz Günü” nedeniyle “Benim Sağlığım Benim Geleceğim, Tütünsüz Türkiye” sloganıyla yayınladığı o bilgi metni:

“Bağımlılık; bir maddenin ruhsal, fiziksel ya da sosyal sorunlara yol açmasına rağmen, alımına devam edilmesi, bırakma isteğine karşılık bırakılamaması ve maddeyi alma isteğinin durdurulamamasıdır.

Bağımlılık sürecine etki eden çok sayıda faktör vardır. Kişinin genetik yapısı, cinsiyeti, var olan
ruhsal hastalıkları, dürtüsellik ve yenilik arama gibi kişilik özellikleri, yaşadığı çevre, kaotik ev ortamı, ailede ebeveynlerin madde kullanımı olması, uygun ebeveyn denetiminin eksikliği, çocukluk çağında olumsuz yaşantılar, arkadaşların etkisi, maddeyi erken yaşta kullanmaya başlamak ve maddenin kendisine bağlı özellikler bağımlılığın gelişimini etkiler.

TÜTÜN BAĞIMLILIĞI

Tüm dünyada ve Türkiye’de en yaygın kullanılan tütün ürünüdür. Türkiye’de de en çok sigara
olmak üzere, nargile, az miktarda puro ve pipo ile yerel olarak sarmalık ve çiğneme tütün
şeklinde tüketilmektedir.

Tütün dumanında formaldehit, siyanür, amonyak, karbon monoksit, naftalin, kadmiyum gibi
4000’den fazla kimyasal madde vardır. Bu maddelerin 70’den fazlası kansere neden olmaktadır.
Bu kimyasal maddeler tütün dumanında oldukça fazla miktarda bulunmaktadır.

Dünyada her yıl tütün kullanımının yol açtığı sağlık sorunları nedeniyle milyonlarca kişi
yaşamını yitirmektedir. Kendisi sigara içmediği halde başkalarının içtiği sigaraların zararlı
etkilerinden dolayı her yıl binlerce kişi hayatını kaybetmektedir.

Küresel araştırmalar, ergenler arasında tütün ve nikotin ürünleri kullanımının artan bir eğilimde
olduğunu ve erken yaşta tütüne maruz kalmanın, yetişkinlikte bağımlılık olasılığını artırdığını
göstermektedir.

Tütün kullanımının sağlık üzerindeki zararlı etkileri yanında sağlık sistemleri üzerinde önemli
bir ekonomik yükü de vardır. Bu anlamda gelecek nesilleri korumak ve daha sağlıklı bir yarın
sağlamak amacıyla her yıl farklı bir temayla çeşitli etkinlik ve farkındalık çalışmaları
yapılmaktadır. DSÖ 2024 yılı temasını çocukları ve gençleri tütün endüstrisine karşı koruma
müdahalesi olarak belirlemiştir.

Sigara sadece içene değil, çevresindekilere de zarar vermektedir. Dumanı ile etrafa yayılan
zararlı maddeler sadece nefesle değil, cilt üzerinden de emilerek vücuda zarar verebilir. Kana
rahatlıkla karışarak vücudun bütün organlarını olumsuz etkiler.

Nargile de sigara gibi bağımlılık yapıcı etkiye sahiptir ve sağlığa zararlıdır. Nargile
kullanıcıları, nargileyi sigaradan farklı “zararsız” bir ürün olarak algılasa da birçok bilimsel
araştırma nargilenin sanıldığı kadar masum bir ürün olmadığını ortaya koymuştur. Nargile; kalp
ve damar hastalıkları, solunum yetersizliği, akciğer kanseri, diş eti hastalıkları, mesane kanseri,
bronşit, yemek borusu kanseri, depresyon, yüksek tansiyon, parkinson hastalığı, ülser, ağız
kanseri, akciğer rahatsızlığı, enfeksiyon ve kısırlık gibi pek çok hastalığa yol açmaktadır. Ortak
kullanıldığı zaman tüberküloz, hepatit C, uçuk gibi bulaşıcı enfeksiyonlara neden olmaktadır.
Sigarayı bırakmak isteyen vatandaşlarımızı teşvik edip bırakma kararını almış olanlara destek
olmak amacıyla açılan ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı, sabit hatlardan ÜCRETSİZ
olarak aranabilmekte ve 7 gün 24 saat canlı operatörlerle kesintisiz hizmet vermektedir.

https://bmyk.gov.tr/
https://hsgm.saglik.gov.tr/tr/bagimliliklamucadele.htm

Yorum yapın